Lilly Reich: Öncü ve İnanılmaz Yenilikçi

Lilly Reich, dekor ve sanat dünyasına inanılmaz katkılarda bulunurken, son derece yenilikçi ve özgün tasarımlar sunuyor.
Lilly Reich: Öncü ve İnanılmaz Yenilikçi

Son Güncelleme: 02 Şubat, 2020

Lilly Reich ve yaptığı muhteşem işleri hiç duymuş muydunuz? Bütün tasarımlarını üst düzey bir özgünlük seviyesinde hazırlayan Reich, geleneksel dekor anlayışını da yıkmış oldu. Böylece, onun tasarımları, yepyeni fırsatlar yaratıp iç  tasarım dünyasına büyüleyici yeni fikirler sunuyor. Yaptığı işlere daha yakından bakacak olursak tam anlamlarıyla şu iki kelimeyle karşı karşıya kalıyoruz: öncülük ve yenilikçilik.

Alman tasarımcı, uluslararası bir dekor stili ortaya koyuyor. Dünya çapında bir tasarımcı olarak, Ludwig Mies van der Rohe ve Le Corbusier gibi tasarımcıların yaptıkları işlere benzer oransal ortamlar yaratıyor. Kısacası, onun dekor tarzı, Bauhaus tarzı ile yakınlık gösteriyor diyebiliriz.

Ürettiği şeyler, bir oda oluşturmak konusunda, iç tasarım işiyle uğraşanların işini oldukça kolaylaştırıyor. Ürünleri, bir ortama, 20. Yüzyılın en karekteristik özellikleri olan modernlik ve doğrusal şekiller kazandırıyor. Bugünkü yazımızda, Reich’in kim olduğunu öğreneceğiz ve en seçkin işlerine şöyle bir göz atacağız.

Birazcık tarih…

Lilly Reich gerçek bir rol model

Lilly Reich, farklı disiplinlerde bilgiye sahip bir sanatçıydı ve yeteneklerinin iç tasarım dünyası tarafından açık ve net bir biçimde görülmesini sağladı. Alman ve Avusturya sanat akımları üzerine fazlaca tecrübeye sahip olmanın yanısıra, Avrupa’nın önde gelen mimar ve iç tasarım ustalarını tanıyor olma ayrıcalığına da sahipti.

1908 yılına kadar, Reich, Josef Hoffman’ın stüdyosunda onunla birlikte çalışarak ve iş öğrenerek zaman geçirdi. Hemen sonrasında Alman iç tasarım dünyasına daldı ve bu öncü isim onun için belki de bekletiyor olduğu tüm fırsatları gün yüzüne çıkarttı.

1926 yılında, kariyeri için önemli bir bağlantı noktası haline gelecek olan Mies van der Rohe ile tanıştı. Reich, Mies van der Rohe’den, sadece işini nasıl yaptığını öğrenmekle kalmadı, aynı zamanda onunla çalışma şansını kullandı ve takip eden dönemde de Bauhaus’da öğretmenlik yapmak üzere teklif aldı. Mies ayrıca Reich’ın Amerika Birleşik Devletleri’nde de bağlantılar kurmasına yardım etti ve bu da en merak uyandıracak yerlerden biri olan Chicago’daki mimariyi de keşfetmesine yardımcı oldu.

Lilly Reich, iç tasarım alanındaki çalışmaları ve adanmışlığıyla, gerçek bir rol model.

Lilly Reich: gösterimleri ve eserleri

Oldukça yenilikçi sandalye tasarımları ile yepyeni bir dönem başlatıyor.

Yukarıda belirttiğimiz gibi, Mies van der Rohe’yi tanıyor olmak Reich’in kariyerinin yönünü tamamen değiştirdi. Aralarındaki bu bağlantı sonucunda çeşitli ortak çabalara ve çalışmalara imza attılar ve Mies de Reich’in piyasaya sunacağı tasarımlarını tanıtmasında ona yardımcı oldu. Buna birkaç örnek verecek olursak:

  • Stuttgart’ta 1927’de düzenlenen Weissenhof Estate tanıtımı bunun en iyi örneğidir. Projede, olağanüstü görsel çekiciliğe sahip olan ve Bauhaus’un en karakteristik özelliklerini taşıyan en elit unsurlarını sergilendi.
  • Reich, yine 1927’de, Weissenhof’daki farklı binalarının inşasında rol aldı.
  • Ayrıca, Reich 1928 Barselona Uluslararası Fuarı’na da katılarak bir önceki yılda edindiği deneyimleri de kullandı ve profesyonellik seviyesini de artırmış oldu. 1928 Fuarı’nda Reich, tabii olarak Mies’in de üzerinde büyük etkiye sahip olduğu bir proje olan Barcelona sandalyesini sundu.
  • Aynı yılın ilerleyen aylarında, her iki tasarımcı da Brno’daki (Çek Cumhuriyeti) Tugendhat Villası üzerinde çalıştılar. Reich, bu projenin iç tasarımını üstlendi ve planlama safhasında baş mimar ile birlikte hareket ettiler.

Mies van der Rohe ve Lilly Reich, tartışmasız bir biçimde, inanılmaz bir takım olmuşlardı.

Kubus koltukları

Hoffman tasarımı Kubus Koltuğu

Reich’ın çalışmalarına şöyle bir dışarıdan baktığımızda, tasarımlarının diğer sanatçılarla iç içe olduğunu net bir biçimde görebiliyoruz. Örneğin Kubus koltukları, 1908’de, Viyana’daki Secession binasının dekor tarzına uygun olarak Josef Hoffman ile birlikte yaratıldı.

Bu koltuklarda, sağlamlık ve istikrar simgeleyen düz çizgiler kullanıldı. Hacimli olmalarına rağmen, tanımlanmış, saf bir forma sahipler ve sahip oldukları şekli de döşemedeki ayrıntılarla vurguluyorlar.

Tasarımcıları, bu koltukları tasarlarken, zarafet ve refahı simgelemenin yanı sıra konforu da amaçladılar.

Lilly Reich: Weissenhof sandalye

weissenhof sandalye

1927’de yaratılan Weissenhof sandalye, Mies van der Rohe’nin tarzını en yakından takip eden tasarıma sahiptir. Başka bir deyişle, eğri çizgilerin kullanılması yoluyla rasyonalizm ve dinamizmi hedefler.

Bu sandalyede, her şeyden önce işlevsellik ve sadelik sunmak amaçlanmış. Tasarımını karmaşık çizgiler ve iddialı bir görünümle karmaşıklaştırmaya gerek duyulmamış.

Lilly Reich’in çalışmaları Vanguard (öncü) tasarım ve yaratıcılık ile her zaman el ele olmuştur.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Dachs, Sandra; García Hintze, Laura; de Muga, Patricia: Mies van der Rohe: muebles y objetos, Barcelona, Polígrafa, 2010.
  • Droste, Magdalena: Bauhaus. 1919-1933, Berlín, Taschen, 1990.