Retro Tarzı Dekorasyon - Kombinasyonlar Dünyası
Birçok insan retro tarzı ile dekore edilmiş ortamların tadını çıkarır çünkü bu tarz onlara kendilerini nostaljik hissettirir. Ancak, bu dekorasyon tarzı aslında bunun da ötesine geçer. Bu tarz, günümüzde, 1920’ler ve 1970’ler arasında tasarlanan mobilya ve objelerin kullanılmasıyla özel bir atmosfer yaratmayı hedefliyor.
Bu stili uygulamak için dikkate almanız gereken temel şey, bu elli yıllık dilim içerisinde tasarım dünyasına yapılan ana katkıları anlamak.
Retro tarzı ve karakteristik özellikleri
Retro tarzdan esinlenilen atmosferler yaratmanın, 20. yüzyıldan kalma klasik nesnelerin bir organizasyon anlayışına sahip olmaksızın biriktirilmesi anlamına gelmediğini unutmayın. Aynı zamanda, eski stilleri bugüne getirmek için malzemeleri klonlamakla ilgili bir durumda değil bu.
Retro tarzı, her çağdan esinlenerek ilham alındığında ve eşyaların yerleşiminin çağdaş, işlevsel ve orijinal bir ortamda tasvir edildiği zaman en iyi sonucu verir. Bunu yaptığınızda, alacağınız sonuçlardan asla hayal kırıklığına uğramazsınız!
Eski veya modern zamana ait bir ortam olup olmadığına bakılmaksızın, herhangi bir alanda retro bir dekorasyon ortamı oluşturmanın mümkün olduğunu bilmek de oldukça önemli. Buradaki mesele, bulunduğunuz ortamda denemeler yapıp, beğenip beğenmediğinizi görmek.
Ancak aşırıya kaçmadığınızdan da emin olmalısınız. Retro bir tarzdan ilham alan bir ortam için, kullanılan her elemanın bu stile uyum sağlıyor olması gerekmez. Dekorasyon dünyasında belirli sınırlar bulunuyor – ve bu sınırlara saygılı olduğunuzdan emin olun!
Tüm öğelerin birbirleri ile uyumlu olmasını sağlamak adına, bir paterni takip etmeyi unutmayın. Başka bir deyişle, tek bir alanda çok fazla mobilya veya çok fazla nesne bulundurmaktan kaçının. Bu şekilde fazla malzeme kullanmak, mekanın kaotik ve düzensiz görünmesine neden olacaktır.
Retro tarzı – mobilyalar
Retro bir atmosfer yaratmak için en önemli öğeler klasik mobilya parçaları. Yani, 20. yüzyılda gelecek elli yıl boyunca kullanılmak üzere tasarlanmış olanlar…
O zaman üretilen mobilyaların bugünkü piyasalarda gerçekten de pahalı olabileceğini belirtmeliyiz. Klasik olarak kabul edildiklerinden, bu mobilyaları, insanlar çok yüksek fiyatlara satıyorlar. Bu nedenle, bu tarz bir tasarım yaparken ikinci el mobilyalardan satın almanın daha iyi bir seçenek olduğuna inanıyoruz, çünkü çok daha uygun fiyatlı ve elde edilmesi daha kolay olacaktır.
Ayrıca, klasik parçaları modern mobilyalarla birleştirebilir ve muhteşem görünmelerini sağlayabilirsiniz. Birçok tasarımcı bunun tüm mekana daha dengeli bir görünüm sağladığı için yapılmasını önerir.
Mobilya alırken, dikkatlice seçilmiş birkaç parçaya sahip olmaya çalışmanızı ve tüm dikkatinizi bu az sayıdaki parçaya odaklamanızı öneriyoruz. Bunu bu şekilde değerlendirmek sizin için harika sonuçlar verecektir.
Tasarım klasikleri
Bu zaman diliminin ana tasarımcıları, bugüne kadar birçok insanın retro ortamlarda vazgeçilmez olduğunu düşündüğü mobilya modelleri yaratmışlardır.
Öyle ki, bu klasiklerden bazıları özgün sanat eserleri olarak kabul ediliyor. Bir dönemin tamamını sembolize eden ve etmeye de devam eden bazı parçalar hakkında bilgi edinmek isterseniz, aşağıdaki listeye birlikte göz atabiliriz.
- Mimar Mies Van der Rohe tarafından 1929’da Barselona Uluslararası Fuarı’ndaki Alman reyonu için tasarlanan Barselona sandalyesi.
- 1956 yılında George Nelson tarafından yapılan Marshmallow kanepe.
- Fiberglas rocker (1950), Charles Eames’in klasik sallanan sandalyesinin yeniden yorumlanmasıydı.
- Diamond sandalye, 1950 yılında Harry Bertoia tarafından yaratılan bir başka büyük klasik eser.
- 1963 yılında yaratılan Hans Wegner’ın sandalyesi modern ahşap tasarımlara bir örnek.
- 1925 yılında Marcel Breuer’ın tasarladığı Wassily sandalye, çelik borudan yapılmış ilk mobilya parçasıdır.
Retro tarzı – özel detaylar
Mobilyalara ek olarak, retro tarzını yeniden yaratmaya yardımcı olan çok sayıda diğer malzeme türleri de var. Bu kapsamda, ev aletleri, saatler, kül tablaları, telefonlar, vazolar ve diğer nesneleri değerlendirebilirsiniz.
Bir yandan, ünlü tasarımcıların çalışmaları olan bu malzemeleri birçoğu da, koleksiyoncuların aradığı eşyalar haline geldi. Öte yandan, ikinci el mağazalarda, uygun fiyatlarla başka eşyalar da bulunabilir.
Alüminyum gibi metaller kullanılarak yapılan eşyalar, bu kategoride öne çıkıyor. Ayrıca, retro dekorasyonlarda çok ciddi bir fark yaratan iki kumaş olan vinil ve deriden de bahsetmeliyiz. Bununla birlikte, buradaki en ilginç durum, bu malzemelerin bazılarının aynı dekoratif elemanda birleşimi.
Retro tarzı dekorasyon söz konusu olduğunda, çok popüler iki kumaş tipi oldukları için kadife ve peluş kullanmayı kesinlikle unutmayın. Bu iki malzemeyi kullandığınızda, tüm ortama nasıl benzersiz bir hava kattıklarını göreceksiniz.
Aksesuarlar söz konusu olduğunda da, retro tarzı bir estetik hava elde etmek için cam ve kristal harika seçenekler. Murano cam veya cam vazoların güçlü renklere sahip olanlarını stratejik bir noktaya yerleştirmek, bulundukları köşenin daha da öne çıkmasını sağlayacaktır.
Göz alıcı renkler
Retro tarza sahip iç mekanlar genellikle göz alıcı renklerin yanı sıra cesur kombinasyonlara sahipler. Fildişi, kahverengi, koyu sarı ve bazı pastel tonlar oldukça yaygın olarak kullanılıyor.
Beyazın kırmızı veya siyah (veya her ikisi ile) kombinasyonu da yaygın olarak kullanılmakta. Eğlenceli kontrastlar yaratmak istiyorsanız, turkuaz ile fuşya veya kireç yeşilini de birleştirmelisiniz.
Geometrik şekillere sahip çarpıcı baskılar da emayelerde, döşemelerde, halılarda ve duvar kağıtlarında görülebiliyorlar.
Retro tarza ilginiz mi var? Eğer öyleyse, önerilerimizi göz önünde bulundurun ve bu tarzda güzel bir görünüme ulaşmak için alanı aşırı doldurmamanız gerektiğini mutlaka hatırlayın.